17 Ekim 2007 Çarşamba

Balık kartalı


Balık kartalı (Pandion haliaetus), iri bir kuştur: Yaklaşık olarak 60-61 santim uzunluğundadır, açılmış kanatlarının eni de 167 santimi bulur. Suyun yukarısında daireler çevirirken gayet hafif ve zarif bir uçuşu vardır. Balık tutmak için kendine öz tekniği kullanır.
Muhtemel bir av görünce, suyun yukarısında kısa bir süre durduktan sonra gürültüyle dalar. Bu kuşun vücudunun alt yüzündeki tüyler, suya çarpmanın basıncına karşı koyacak kadar yoğundur. Balık gibi kaygan bir avı bir kere yakaladıktan sonra tutmanın kolay iş olmadığı besbellidir. Tabiat bunun için balık kartalına son derece sivri olan uzun ve kavisli pençeler vermiştir.
Balık kartalı'nı öbür kartalgillerden ayıran bazı vücut özellikleri vardır. Bu ayrılıklarla ilgilenen tabiat bilginleri bu kuşu ayrı bir aile (Pandionidae) olarak ele almışlardır. Balık kartalının başı ile vücudunun alt kısımları çoğunlukla beyaz, sırtı koyu kahverengidir. Her türlü yerde ürer. En fazla kıyı bölgelerinde bulunduğundan, yuvasını çok kere büyük göllerle nehirlerde yapar.
Balık kartalı (Pandion haliaetus), balık kartalıgiller (Pandionidae) familyasından balıkla beslenen yırtıcı bir kuş türü.
Suya dalabilen tek yırtıcı kuştur. Beyaz gövdesiyle ve özgün uçuşuyla hemen tanınır. Alttan kanat örtüleri ve gövdesi beyaz, el bileği lekesi koyu renklidir. Kanatları uzundur, el bileğinden aşağı kıvrık tutulur, önden bir martı gibi m şekli oluşturur.
Bir martı gibi uçar, avlanırken sıkça havada asılı kalır, suya tamamen dalan tek yırtıcı kuştur. Çoğu kez elektrik direklerine ve ölü ağaçlara tüner.
Göl ve nehirlerin çevresindeki ormanlık ve turbalık arazide ve kayalık adalarda ürer, ağaç tepelerinde ya da zeminde yuva yapar.
Kışın büyük ve tatlı acı göller, lagünler ve deniz kıyısında bulunur.
Ötüşü ince ve yumuşak bir 'pip-pip-pip'dir.

Ağaç Kurbağası


Kara kurbağası adı, bufo ailesine giren bir sürü yakın akraba kuyruksuz amfibyum'a verilir. Kara kurbağaları suda üremekle beraber, vakitlerinin en büyük kısmını alışık oldukları sudan belki kilometrelerce uzaktaki kara köşelerinde geçirirler. Derileri çoğu zaman sert ve pürüzlüdür. Bu deri nemli olmakla beraber, mukus'un yayılmasıyle kaygan hale girmemiştir.
Fakat sudan pek ender olarak uzaklaşan başka kuyruksuz amfibyum'lar da vardır. Bunlar dere ve ırmak 'boylarında, gölcüklerin, bataklıkların içinde dolaşıp dururlar. Bunların derileri genel olarak yumuşaktır, iyice mukus'a bulanmıştır ve ele ıslak gelir. Kurbağa veya asıl kurbağa adiyle tanıman bu hayvanlar, Rana ailesinin üyesidirler.
Bufo ile Rana grup adlan, belirli basa kara kurbağaları ve kurbağalar için kullanılmakla beraber, daha yaygın kara kurbağası ve kurbağa adları çok kere rastgele kullanılmaktadır. Meselâ, çok kere ağaçların üzerinde yaşayan Hyla grubu üyelerine kâh ağaç kurbağaları kâh ağaç kara kurbağaları denilmektedir. Birleşik Amerika'nın güney doğu bölgesinin yerin altında yuva yapan bazı sivri burunlu türlerine de ya darağızlı kurbağa ya da darağızlı kara kurbağası denilir. Fakat bütün kuyruksuz amfibyumlar toplu olarak ele alındıkları vakit kurbağa dırlar.

Ağaç kırlangıcı



Ağaç kırlangıçları (Iridoprocne bicolor), nispeten büyüktür. Bir türü 19 santim uzunluğundadır. Renkleri sırtlarında mor parıltılı parlak çelik mavisi, karınları parlak bir beyazdır. Bu kırlangıcın yuvası suya yakın bir kütüğün içindeki oyukta ise de, insanlar tarafından hazırlanmış kuş evlerine de rağbet eder. Sonbahar gelince, bu ağaç kırlangıçları kalabalık gruplar halinde bataklıklarda, ya da telefon tellerinin üzerinde toplaşır, kısa bir süre sonra ise güneye doğru yola çıkarlar.

Kırlangıçlar, göçmen kuşlardır. Uzun mesafelerde uçabilmeleri için uzun kanatları vardır. Kırlangıçların bir çok türü bulunmaktadır. Ahır kırlangıcı, ağaç kırlangıcı, ev kırlangıcı bunlardan bazılarıdır.

* Kırlangıçlar çeşitli ortamlarda yaşamlarını sürdürürler. Dağlarda, ormanlarda, bataklıklarda ve şehirlerde yaşarlar.

* Kırlangıçlar böceklerle beslenirler.

* İyi gelişmiş uzun kanatları göç sırasında çok uzun mesafelerde yorulmadan uçmalarını sağlar.

* Kırlangıçlar genellikle alçaktan ve çok hızlı uçarlar. Günlerinin büyük kısmını uçarak ve ağaç dallarında elektrik telleri üzerinde tüneyerek geçiren kırlangıçlar yalnızca yuva yapmak amacıyla çamur toplamak için yere inerler.

* Kırlangıçlar, ülkemize Nisan Mayıs aylarında gelirler. Sonbahar geldiğinde kışı geçirmek için sıcak iklimlere göç ederler.

* Göç sırasında bir günde yaklaşık 300 kilometre yol kat ederler.

* Birçok kırlangıç göçtükleri yere varınca göç etmeden önce yaptıkları yuvalarını yeniden bulur. Yuvasını bulamayanlar yeni yuva yaparlar.



Kırlangıç yuvaları

* Kırlangıç yuvaları çok ilginçtir. Şehirlerde yuvalarını genellikle evlerin çatılarına ya da saçaklarına yaparlar. Ahır kırlangıcı yuvasını genellikle karanlık kuytu kovuklara yapar.

* Kırlangıçlar yuvalarını gagalarıyla taşıdıkları çamurla yaparlar. Bir yuvayı yapmak için çamur kaynağına defalarca gidip gelmeleri gerekir.

* Ağaç kırlangıçları yuvalarını ağaçlara yaparlar. Yuva yapmak için çam yaprakları ve otları kullanırlar.

* Yuvalarının içini bitki lifleri ve beyaz tüylerle döşerler.



Kırlangıç yavruları

* Bir dişi kırlangıç ortalama dört ya da sekiz yumurta yumurtlar. Dişi kırlangıç kuluçkaya yatarak yavruların yumurtadan çıkması için olgunlaşmasını sağlar.

* Avrupa’da yaşayan kırlangıçların sadece dişileri kuluçkaya yatar. Buna karşılık Kuzey Amerika’da yaşayan kırlangıçların dişi ve erkeği kuluçkaya yatma görevini paylaşır.

* Kuluçka dönemi türe bağlı olarak 15 ile 30 gün arasında değişir.

* Dünyaya gelen kırlangıç yavrularını anne kırlangıç taşıdığı yiyeceklerle besler.

* Bir dişi kırlangıç, yavrularına yiyecek taşıyabilmek için bir günde yaklaşık 300 kilometre yol kat eder.

Ağaç Kangurusu


Ağaç kangurusu (Dendrolagus), yer kangurularının neslinden olmasına rağmen, nedense ağaçlara dadanmıştır. Atlayabilmek için uzun art bacaklarını muhafaza etmiş, fakat bunlar kısalmış ve genişlemis, ayak tabanları da tırmanmasına yardımcı olmak üzere pürüz pürüz olmuştur. Bu hayvan, yarısı kuyruk olmak üzere, 1 metre 20 santim uzunluğundadır. Ucunda gür bir fırça olan ince kuyruk, kanguru daldan dala sıçrarken dümen ve denge organı vazifesini görür.
Ağaç kangurusu gündüzlerini yüksek bir ağacın çatalında kıvrılarak geçirir. Bazen aynı ağaçlığın birçok hayvan tarafından işgal edildiği olur. Güneş battıktan sonra, kuyru önde olmak üzere aşağı inerler ve susuzluklarını gidermek için bir gölcüğü ziyaret ederler. Gıdaları başlıca beyaz sedir ile eğrelti otlarının yaprakları, bazı sarmaşıklar ile çeşitli meyvalardır.
Yerliler, etini pek sevdikleri ağaç kangurularını, terbiye edilmiş dingo adlı Avustralya köpeklerinin yardımıyla avlarlar. Yerlilerden biri genellikle hayvanı harekete geçirmek için ağaca tırmanır. Kanguru aşağı atlayınca, yerliler ya onu kuyruğundan yakalar, ya da bu işi köpeklere bırakırlar. Heyecanlanan ağaç kangurusu bazen 9 ilâ 15 metre yükseklikten atlamaktan çekinmez.
Bir orman hayvanı olan bu kanguru'nun yurdu bilhassa Avustralya' nın Kuzey Queensland bölgesindeki dağlarla, yüksek yaylalardır. Avustralya'nın ağaç kanguruları: «Lumholtz ağaç kangurusu» ve «esmer ağaç kangurusu» olmak üzere iki cinstir. Yeni Gine'de bu hayvanın dört türü vardır. Renkleri boz ve beyaz kuyruklu ile grimsi kahverengi veya altın kestane ve sarı kuyruklu arasında değişir.

16 Ekim 2007 Salı

KISA - KANATLI KINKANATLILAR


KISA - KANATLI KINKANATLILAR» (Staphylinidae) diyebileceğimiz bu ufak veya orta irilikteki kınkanatlılar, çok kısa kanat örtülerinden tanınırlar. Bu kanat örtüleri türlerin çoğunda karın bölütlerinin sadece ikisini örterler, başka bazı türlerde ise daha ileri uzanarak sadece üç bölütü açıkta bırakırlar. İkinci kanat çifti normal uzunluktadır. Bu kanatların katlanıp ufak kanat örtülerinin altına yerleşebilmesi gerçekten hayret vericidir. Kınkanatlı, kanatlarım kanat örtülerinin altına sokmakta arka bacaklarından ve yukarı kıvrılmış karnının ucundan yardım görür.
Kısa-kanatlı kınkanatlıların hepsi oldukça ince ve düz yapılı kınkanatlılar'dır. Renkleri çoğunlukla siyahtır, fakat kimi parlak, kimi donuk renkli olur. Bazıları kırmızı, sarı ve başka göze batıcı renklerle süslüdür. Yer yer altın renkli kümeleri olan birkaçı, eşek arısı'na benzer bir görünüş almıştır. Bunlardan bazılarının üstelik yerde kaşarken insanı sokacakmış gibi karınlarının ucunu kaldırmak huylan vardır. Fakat insanı sokmamakta, buna karşılık, birçoğu ele alınınca parmakları lekeleyen ve kuvvetli bir kokusu olan kahveerngimsi bir sıvı püskürtmektedir. Bunun da kuşlara ve başka ufak hayvanlara karşı bir savunma mekanizması olduğu muhakkaktır.
Kısa-kanatlı kınkanatlılar çoğunlukla çöpçü olduklarından kısa-kanatlı çöpçü kınkanatlılar diye de isimlendirilirler.

Ağaç incir kuşu


Ağaç incir kuşu (Anthus trivialis), çayır incir kuşu'na çok benzerse de, daha büyük ve daha kuvvetli oluşu, ayrıca sarımsı kahverengi gri kirli zeytin yeşili üzerinde çizgili gibi uzunlamasına koyu kahverengi benekli olan sırtının rengiyle akrabalarından ayrılır. Bu incir kuşu yazın Avrupa ile Sibirya'nın ormanlık bölgelerinde, kışın ise Afrika ile Orta Asya'nın step ormanlarında barınır.
İncir kuşlarının öbür çeşitleri arasında ikisi de 18 santim uzunluğunda olan renk bakımından az çok benzer «su incir kuşu» (Anthus spinoletta) ve «kır incir kuşu» (Anthus campestris) adında iki tür dikkate değer. Bunlardan ikincisi .kurak, taşlık ve çölümsü bölgeleri tercih ettiğinden Avrupa'nın güneyinde kuzeyinde olduğundan daha yaygındır. İlki Kuzey Amerika'da da yaşar.

Ağaç damanı


Ağaç damanı ' nın kaya damanı'ndan daha uzun ve yumuşak tüylü bir kürkü vardır. Ayrıca ondan biraz daha iridir. Orta ile Güney Afrika' nın ve özellikle Kongo'nun sık ormanlı bölgelerinin bu yerlisi yalnız bir hayvandır. Tek bir hayvan genel olarak bir ağaç kovuğuna, ya da bir ağacın sık yapraklarının araşma yuva yapar. Orman ağaçlarının en yükseklerine dadanan bu daman en üst dalların yapraklarıyla beslenir. Geceleri hareket halinde olduğu için, güneş batmadan önce ininden çıkmaz.
Fakat ağaç damanı'nın soydaşlarıyla ilişkisi olmadığım sanmak hatadır. Komşularıyla devamlı haberleşir. Çığlığı, hacmi gitgide artan uzun bir uluma veya kükremedir. Bu ses hemen hiç aralıksız yarım saat devam eder. Uluyanlar sadece erkeklerdir ve bir tanesi ulurken ötekiler susup onu dinlerler. Bu konser güneş battıktan hemen sonra başlayarak sabahın ikisine kadar sürebilir.
Ağaç damanı aileleri geniş değildir Arada ikiz dünyaya gelir, fakat yavruların sayısının bundan fazla olduğu enderdir. Yavrular, kaya damanı'nda olduğu gibi, kürklü ve gözleri açık olarak dünyaya gelirler.