8 Kasım 2007 Perşembe

Kırlangıç

Kırlangıçlar, ötücü kuşların en güzellerindendirler. Aralıksız olarak sinekleri ve başka böcekleri kovalarken son derece zarif bir uçuşları vardır. Çiftçi, ekin tarlasını biçerken, çok kere, rahatsız olarak kaçan böcekleri yakalamak üzere biçicinin demirinin geçtiği yerlere konup havalanan bir kırlangıç grubu tarafından takip edilir. Bu kuşların kısa, yassı ve üst yarısının ucu kancalı gagalarının çok fazla açılabilmesi bol sayıda böcek kapmalarına yardım eder.
Dış görünüş bakımından kara sağanlara çok benzeyen zarif küçük kırlangıçların göğsü enli, boynu kısa, başı yassıdır. Bacakları kısa ve kuvvetsiz, kanatları uzun, dar ve çok sivri, kuyrukları çoğu zaman derin çatallı, tüyleri kısa ve üstte madenî parıltılıdır.
Kırlangıçlar bütün kıtalara, bütün enlemlere ve bütün yüksekliklere yayılmışlardır. Birçokları insanların evlerine sığınırlar, başkaları dik kaya veya toprak duvarlarına yerleşirler, daha başkaları yuvalarını ağaçların üzerinde bina ederler. Yazı ile kışı arasında çok fark olan bölgelerde yuva yapanları göçücü kuştur.
Kırlangıçların hareket şekli uçmaktır. Yerdeki yürüyüşleri, akrabaları kara sağanların sürünmesinden biraz üstünse bile gene enikonu beceriksiz sayılır. Ötüşleri, insana neşe veren bir cıvıltıdır. Kırlangıçlar şen, sokulgan ve biçimli olduktan başka, gerçekten cesurdurlar. Çevrelerini dikkatle gözden geçirir, dostlarını, düşmanlarını öğrenir ve ancak lâyık olana itimat ederler.
Bütün kırlangıçlar böcek avcısıdır. Fakat daima havada avlanır, duvarların üzerinde duran böcekleri dahi uçarken yakalarlar. Kaptıkları avı parçalamadan yutarlar. Su içişleri dahi uçarkendir. Uçarak yıkandıkları tesbit edilmiştir. Su yüzeyinin hemen yukarısında kanat çırparken, birdenbire aşağı çöker, ya gagalarını, ya da vücutlarının bir kısmını suya daldırır, sonra silkinerek ıslanan tüylerini kuruturlar.
Kıyı kırlangıcı, yıllık 35 000 -36 000 kilometrelik gidiş-dönüş göç yolculuğu ile meşhurdur. Bu akıllara durgunluk verici yolculuğu göze alan kıyı kırlangıçları, önce Kuzey Kutbu'nun yazı esnasında üreme alanlarında dört aylık devamlı gün ışığmln tadını çıkarırlar. Bu kuşlar kuzeydeyken Kuzey Kutbu'yle 8 derece daha güneyi arasındaki kuşakta yaşarlar. Bununla beraber bu türün bazı üyeleri de 40 derece kuzey enlemi kadar güneyde yuva yaparlar.
Birçok türleri, dış duvarı tükrükle perçinlenmiş kil topakları görünüşünde olan marifetli bir yuva yaparlar. Yuvada 4-6 yumurta bulunur. Dişi tek basma kuluçkaya oturur.
Yaşamak için sınırsız bir hürriyete ihtiyaç duyan kırlangıçlar, esaret hayatına gelemezler. Roma'lılar onlardan posta güvercini gibi faydalanmışlardı.
Kırlangıçların en iyi bilineni «kır kırlangıcı» veya öbür adıyla «adi kırlangıç» tır (Hirundo rustica). Kutup Dairesi'nin güneyindeki bütün Avrupa'da, Batı ve Orta Asya'da bulunan bu tür aynı zamanda Birleşik Amerika'nın en iyi bilinen kırlangıcıdır. Bütün kırlangıçlar gibi bunun da ufak ve zayıf bacaklarıyle ayakları vardır, dallara rahatça tüner, fakat ender olarak yürümeye kalkışırlar. 18 santim uzunluğundaki bu güzel kuşun sırtı parlak bir mavimsi siyah, göğsü kızlımsıdır. Uzun ve çatallı kuyruğu beyaz beneklerle süslüdür.
Bu kırlangıç eskiden yarlarda yuva yapardı, ama şimdi yuvasını samanlıkların ve başka binaların pervazlarının veya kirişlerinin üzerinde bina eder. Kır kırlangıcı böylece, gerek bol miktarda zararlı böcek yutması, gerekse de bizlere yakın yaşaması sebebiyle en yakm dostlarımızdandır. Tükrükle perçinlenmiş çamurdan meydana gelmiş yuva, içi oyuk bir kürenin dörtte biri görünüşündedir. Altında hafif bir destek bulunması şartıyle herhangi bir duvara yapıştırılabilir. Bir kır kırlangıcı çifti böyle bir yuvayı güzel havada 8 günde tamamlar. Yuvanın eni yaklaşık olarak 20, derinliği 10 santimdir. Dişi kır kırlangıcı, kıllar, tüyler ve benzeri yumuşak maddelerle astarlanmış böyle bir yuvanın içine tarçın renginde benekli 4-5 beyaz yumurta yumurtlar. Bu kuşlar bazen bir tek mevsimde iki parti yavru çıkardıkları gibi, aynı yuvayı üst üste yıllarca kullanabilirler.
Kırlangıçlar, zarif, son derece faydalı ve sokulgan kuşlardır.

Kum kırlangıcı, ailenin en küçük üyelerindendir: En çok 13 santim uzunluğundadır. Tüyleri sırtında kül veya toprak rengi, karnı beyazdır. Göğüs bölgesinde kül rengi kahverengi enine bir şerit dikkati çeker. Bu kırlangıç Avustralya, Polinezya ve Güney Amerika dışında her yerde yuva yapar. Yuvası nehrin kıyısındaki bir oyuğun içindedir.
Sert kanatlı kırlangıç (Stelgidopteryx rufipennis), garip adını, kanatlarının kenarındaki törpü gibi küçük çıkıntılardan alır. Yuvası kum kırlangıçınki gibidir, şu farkla ki kum kırlangıcının aksine kalabalık koloniler halinde yaşamaz.
Yaşamak için uçar böceklere muhtaç olan kırlangıçlar göçücüdürier. Fakat birçok küçük kuşun aksine, geceden ziyade gündüz yolculuk ederler.
Soğuk aylarda hemen tamamıyle ortadan kaybolmaları halk arasında bir sürü saçma inanışın yer etmesine yol açmıştır: Bu inanışlardan birine göre, soğuk mevsimi, bir ağaç konuğunda veya bir suyun dibindeki çamurun içinde kış uykusu halinde getirmektedirler.

Kaya kırlangıcı, 15 santim uzunluğundadır. Vücudunun bütün üst kısımları donuk bir toprak kahverengisi, kanat ve kuyruk tüyleri siyahımsı, vücudunun altı önde kirli kahverengimsi beyaz, arkada gene toprak rengidir.
Bu kırlangıçların yuvaları çok kere bir nehre inen yarlarda oyukların içinde veya üstte bir çıkıntının yapıtı koruduğu köşelerde görülebilir. Bu yuva en çak. kır kırlangıcınmkine benzer. Kaya kırlangıcı gagasının nispeten uzun, kuyruğunun ise çatallı olmayıp sadece yarıklı olmasıyle kır kırlangıcından ayırt edilebilir.
Yar kırlangıcı da binaların üzerinde yuva yapmayı öğrenmiştir. Bunu samanlıkların dışına ve yağmurdan korunmaları için saçakların altına oturtur. Bu özelliğinden dolayı saçak kırlangıcı diye de isimlendirilir. Yar kırlangıçlarının yuvası, yanda emziğe benzer bir deliği olan iri bir top biçimindedir. Bu kırlangıçların hâlâ yarlarda yuva yaptıkları ıssız bölgelerde, bir yarın duvarında veya bir nehre inen dik kayalarda bu çamurdan topların yüzlercesi yan yana gruplanmış vaziyette görülebilir. Bu tür Kuzey Amerika'nın batısının çok iyi tanınan bir kırlangıcıdır.

Pencere kırlangıcı, ayaklarının olağanüstü kuvvetli oluşuyla dikkati çeker. Gagası kısa olduğu için, çok geniş gözükür. Kuyruğu da kısa ve sığ çatallıdır. 14 -15 santim uzunluğundaki bu kırlangıcın tüyleri sırtında mavi-siyah, karnında beyazdır. Avrupa ile Asya palearktik kuşaklarında yuva yapan göçücü bir kuştur. Nedense şehirleri tercih eder, bundan dolayı da şehir kırlangıcı diye de isimlendirilir. Yuvası çok kere büyük ve eski binaların duvarlarında göze çarpar. Bu kırlangıç, kır kırlangıcından daha ihtiyatlı olmakla beraber ürkek değildir, ondan daha az hızlı uçar, fakat daha yükseklere çıkar. Yuvası da üstü açık olacak yerde, bir giriş deliğinin dışında tamamen kapalı olmasıyle kırlarlangıcı'nınkinden ayrılır.

Ağaç kırlangıçları, nispeten büyüktür. Bir türü 19 santim uzunluğundadır. Ağaç kırlangıcı renkleri sırtlarında mor parıltılı parlak çelik mavisi, karınları parlak bir beyazdır. Bu kırlangıcın yuvası suya yakın bir kütüğün içindeki oyukta ise de, insanlar tarafından hazırlanmış kuş evlerine de rağbet eder. Sonbahar gelince, bu ağaç kırlangıçları kırlangıcı kalabalık gruplar halinde bataklıklarda, ya da telefon tellerinin üzerinde toplaşır, kısa bir süre sonra ise güneye doğru yola çıkarlar.
BATAKLIK KIRLANGIÇLARI VE KOŞARGİLLER


BU GRUBUN en ilginç kuşu bir koşargildir: Nil timsahının ağzının içine sülük aramaya giren timsah bekçisi (Pluvianus aegyptius). Tarihçi Plinyus şöyle yazıyor: Timsah kıyıda yatarken esnediği vakit, timsah bekçisi dev sürüngenin ağzına girip burasını temizlemektedir, îşine geldiği için timsah da kuşa zarar vermemekte,hatta timsah bekçisi dışarı uçacagı vakit, onu ezmemek için çenelerini oynatmamaktadır.
Timsah bekçisi'nin vücudu dedi toplu, orta irilikteki kafası yağmurkuşugiller'inkinden ufak, bacakları öbür çamurkoşarlarınkinden kısadır. Bu kuşun uzunluğu 20-22 santim kadardır. Timsah bekçisi adı boşuna değildir. Yalnız timsahlara değil, başka yaratıklara da bekçilik hizmeti görebilir. Zira her tekne, yaklaşan her insan, her memeli hayvan, irice her kuş dikkatini çekmekte ve timsah bekçisi bunu tiz çığlıklarıyle etrafına haber vermektedir.
Eski Dünya'nın bataklıkkırlangıçgilleri (Glareolidae) ailesinde, hepsi sıcak bölgeleri tercih eden yirmi üç tür vardır. Adi bataklık kırlangıcı (Glareola pratincola) bu kuşların içinde en iyi bilinenidir. Uzun ve sivri kanatlan, çatallı bir kuyruğu ve güçsüz ayakları vardır. Uçarken böcek yakalamakta kırlangıçların tekniğinden faydalanır. Adi bataklık kırlangıcı Akdeniz bölgesinde yuva yapar.
Adlarından da anlaşıldığı gibi, koşargiller uçucudan ziyade hızlı koşuculardır. Gerek bataklık kırlangıçları gerekse koşargiller sıcak ve kurak ovaları ya da çamurlu alanları severler. Yuva yapma âdetleri aşağı yukarı yağmurkuşları gibidir.
BAYKUŞ KIRLANGIÇLAR


BAYKUŞ KIRLANGIÇLAR'DA vücut uzunca, boyun kısa, baş enli ve yassı, kanatlar nispeten kısa ve güdük, kuyruk uzundur. İri gaga kökünde kuşun alnından daha bile geniştir, ucunda ise kancalı ve boynuzumsudur. Ağız açıklığı gözlerin arkasına kadar uzanır. Çok gür olan tüyleri kamuflaj kurallarına uyar.
Eski Dünya baykuş kırlangıçları, Güney Asya ile Yeni Gine'de ve komşu adalarda yaşarlar. Ailenin tipik temsilcisi Eski Dünya dev baykuş kırlangıcı (Podargus strigoîdes) denilen karga iriliğinde bir kuştur. Sırtı koyu grimsi kahve rengi zemin üzerinde beyaz ve siyah benekler ve lekelerle süslüdür. Bu renk ve desen kuşun çevresine öylesine uymaktadır ki, Eski Dünya dev baykuş kırlangıcı'nı, gündüz saatlerini uyuyarak geçirdiği ağaç dallarında seçebilmek pek zordur.
Fakat Eski Dünya dev baykuş kırlangıcı'nın uykusu o kadar ağırdır ki, bir çiftten biri vurularak aşağı düşürülse dahi yanındaki uykusundan uyanmaz. Buna karşılık gece olunca, Eski Dünya dev baykuş kırlangıcı canlanır ve ava çıkar.
Yavruyken yuvadan alınan Eski Dünya baykuş kırlangıçları, kısa zamanda evcilleşerek sahiplerine alışır ve başına oturacak, hattâ yatağına girecek kadar sokulgan bir hal alırlar. Karakterlerini de değiştirerek gündüz saatlerinde de yemeye başlarlar.
Göçücü Kuşların Şampiyonları: Deniz Kırlangıçları


Deniz kırlangıçları orta irilikte veya ufak ve ince yapılı kuşlardır. Başlarıyle aynı uzunlukta düz ve ince bir gagaları vardır. Kanatları çok uzun, dar ve sivridir. Kuyrukları orta uzunlukta ve çatallıdır. Ayak parmakları kısa perdelidir. Kırk beş türü bilinen bu kuşlara deniz kırlangıcı denilmesi, uçuşlarının zarafeti sebebiyledir. Bütün türleri son derece hareketli kuşlardır. Gecelerini kıyılarda yerde geçirirler, gündüzleri ise hemen atialıksız havadadırlar. Yiyecekleri balıklar ve böceklerdir. Arada küçük memeliler, kuşlar ve küçük sürüngenler de yerler.

DEV GECE KIRLANGICIveya öbür adıyla POTOO (Nyctibiidae)


Baykuş kırlangıçları ailesinin Güney ile Orta Amerika'daki temsilcileri dev gece kırlangıçları veya öbür adlarıyle potoo lardır. Bu baykuşumsu gece kuşlarının üst gagaları kökünde çok geniştir, ucunda ise daralarak aşağıya kıvrılmış küçük bir kanca halini alır. Alt gaganın ucu da aynı şekilde aşağıya bükülmüştür. Gaga, kuşun kulaklarının altına kadar açıldığından, bir tenis topu ağız boşluğuna kolayca sığabilir. Fakat gaga hemen tamamen tüylerle örtülü olduğundan boynuz maddesinden olan kısmının pek az bir parçası göze gözükür.
Dev kırlangıçları bazen akşam üzeri yurtlarının otlu savanlarının yukarısında, havada kayarken görülebilirler. Fakat geceleri daha çok faaldirler. Bu arada iri ve fırtlak gözleri cep fenerlerinin ışığında altın gibi parıldar.
Dev gece kırlangıcının yuvası çoğunlukla yerden 1.5-6 metre yükseklikteki bir ağaç kovuğudur. Dişi buraya mor ve kahverengi işaretli bir tek beyaz yumurta yumurtlar.
Tropikal Amerika dev potoosu (Nyctibius grandis) 55-60 santimlik uzunluğuyle iri ve ince bir baykuş büyüklüğündedir. Tüyleri ondüleli kahverengi çizgilerle süslüdür, karnı beyazımsıdır. Havla örtülü yavrunun enli başı bir köpek yavrusunu hatıra getirir. Bu kuş çok zaman tüneğinde muazzam ağzı ardına kadar açık olduğu halde durur, sürü halinde ağzına giren sinekler ise ağız boşluğunun mukozasına yapışıp kalırlar. Dev potoo'yu esaret hayatında yaşatmak mümkün olamamıştır.
Bunu deneyen çok olmuştur. Fakat ilk aylar serbest hayatında olduğu gibi normal bîr hayat süren dev gece kırlangıcı, zamanla sünepeleşip miskin bir hale gelmektedir. Biraz daha sonra her şeye karşı isteksiz bir hal alıp hayatla ilgisini kesmektedir. Serbest hayatta alıştığı şartları dahi onu kurtaramamaktadır.

KIRLANGIÇ TANGARASI denilen Güney Amerika kuşu, kotinga'lara benzemekle beraber, tangara'larla akrabadır. Tabiat bilginleri bununla beraber kırlangıç tangara'ları (Tersinidae) denilen bir başka aileye almışlardır.Bun
da, kuşun kafatası şeklinin farklı oluşu kadar, bir oyukta veya ağaç kovuğunda yuva yapmasının da tesiri vardır. Erkek kırlangıç tangâra nın ondüleli siyah çizgilerle süslü ve mavi parıltılı yeşilimsi tüyleri vardır. Dişi kuş daha yeşildir.

ORMAN KIRLANGIÇLARI

YALNIZ ADLARI KIRLANGIÇTIR


BALIKÇIL KUŞLARIYLA başka bazı kuşlarda rastlanan garip, pudralı havlar, ötücü kuşların arasında yalnız orman kırlangıçlarında vardır. Bu pudralı havlar orman kırlangıçları nda, göğüs, baldır ve aşağı sırt bölgelerinde biten beyazımsı ve kısa tüy toplulukları olarak tarif edilebilir. Bu tüylerin ucu, talka benzer bir pudra salıverir.
Orman kırlangıcı'nın uzun kanatları ve kuvvetli bir gagası vardır. Zarif uçuşuyle ün salmıştır. Bir süre havada kaydıktan sonra, kırlangıçlar gibi kısa kısa kanat çırpar. Tabiat bilginleri bu garip kuşların on kadar türünü tanırlar. Artamidae ailesini meydana getiren orman kırlangıçları'nın yakın akrabaları olmadığı gibi, gerçek kırlangıçlarla akrabalıkları da yoktur.
Gündüzün dağınık sürüler, gece ise sıkı kümeler halinde görülen orman kırlangıçları, çayırlarda yetişen yüksek ağaçların tepesinde veya üst dallarının etrafında yaşarlar. Genel olarak suya yakın bölgelerde yerleşir ve tüneklerinden atılarak uçar böcekleri kovalarlar.
Yurtlar; özellikle Filipinler, Yeni Gine ve Avustralva'dır. Sırtları grimsi siyah, karın bölgeleri beyazdır. Uzun ve sivri kanatlan ve mavimsi gagaları vardır Akşam güneş batarken koloniler, sevgili tüneklerinin üzerinde toplaşır, sırt sırta veya yan yana vererek geceyi geçirmeye hazırlanırlar. Böyle bir koloni akşam üzeri ürkütüldüğü takdirde, orman kırlangıçları âdeta patlar gibi dört bir yana dağılırlar. Ortalık karardıktan sonra kolay kolay ürkmezler.
Erkek ve dişi orman kırlangıçları, irilik ve renk bakımından eştirler. Kuluçka, sonra da yavrulara bakmak vazifelerini paylaşırlar. Bazen bir orman kırlangıcı grubunun, otlardan örülmüş açık kâse biçimli yuvalarını küçük bir alana sıkıştırdığı görülür. Güney Asya'da yaşayan 17 santim uzunluğundaki kahve rengi orman kırlangıcı (Artamus fuseus) ve Avustralya'nın yerlisi maskeli orman kırlangıcı (Artamus personatus) iyi bilinen türleridir.

Hiç yorum yok: